Bipolar Bozukluk; Bipolar Affektif Bozukluk, İki Uçlu Mizaç Bozukluğu ya da Manik-Depresif Bozukluk olarak da isimlendirilir.
Bir kişide döngüsel olarak manik ve depresif dönemlerin ya da yalnızca manik epizodların görüldüğü hastalık çeşididir. Depresif dönemde mutsuzluk, üzüntü, isteksizlik, motivasyon kaybı gibi depresyonun klasik belirtileri görülür. Manik dönemde ise; taşkın, coşkun duygudurum, enerji ve aktivitede artma (çok konuşma, çok gezme, çok para harcama, cinsel istekte artış gibi), fikir uçuşmaları, dikkat dağınıklığı, yoğunlaşmayı sürdürememe, uyku ihtiyacının azalmasına rağmen kendini enerjik hissetme, özgüven ve özsaygıda belirgin artış, rahatsızlık verici ya da saldırgan davranışlar gibi özellikler ortaya çıkabilmektedir.
Bipolar Bozukluk daha çok ergenlik dönemi ya da ilk yetişkinlik döneminde ortaya çıkar. Toplumda yaşam boyu hastalanma riski %1 civarındadır.
Tekrarlayan depresyon ve mani atakları bir süre sonra kişinin sosyal yaşamını, eğitim ve iş hayatını bozabilir. Hastalığın tekrarlayıcı doğasından ötürü tedavi sadece hastalık dönemi ile sınırlı tutulmaz. Epizodların dışında tamamen iyi durumda olan hastalar için amaç "koruyucu" tedavidir. Tedavi süresi uzun, kimi zaman da ömür boyu sürebilir.
Atak dönemlerinden sonra, tedavinin ileri aşamalarında hastalar kendilerini iyi hissettikleri için, ilaçları aniden bırakabilmekte ya da azaltabilmektedirler. Bu da tedavinin seyrini olumsuz etkiler ve yeni ataklar geçirme olasılığını arttırır. Bipolar Bozukluk hastalarının sürekli doktor izleminde kalması, ilaç tedavisi yanında psikoterapi almaları tedavinin başarısı açısından çok önemlidir.